29 Haziran 2011 Çarşamba

SİNANGİL UNLARI YETKİLİLERİNE TEŞEKKÜRLERİMLE VE RUŞEYM

Merhaba
   Bugünkü yazım bir teşekkür yazısı olacak.Ne zamandır yaptığım keklerle ve her zaman yaptığım muhallebimle bazı sorunlarım vardı.Bu sorunumu Sinangil yetkililerine e-posta aracılığı ile iletmiştim.Sağolsunlar hemen cevap verip ilgilendiler.
   Bugün bir poşet dolusu hediye getirdiler.Getiren adını yanlış anımsamıyorsam Ali Beydi.Yanlışsa kusura bakmasın isimler konusunda iyi olmaya çalışıyorum ama insanoğlu işte bazen unutabiliyor karıştırabiliyor.Kendisine teşekkür ediyorum kargo şirketleri bile paket ulaştırmak için on kere arıyorlar ama Ali Bey hemencecik evi buldu.
   Poşetin içinden bir sürü güzel şey çıktı.Tabii ki hepsini deneme şansım daha olmadı ama tek tek yapacağım zira benim ufaklıklar hepsini sıraya koydular bile önce şunu sonra şunu diye.


    Bir sene filan olmuştur herhalde,eşim fırından döndüğünde sana  ruşeymli ekmek aldım dedi.Ben ekmek çeşitlerini denemeyi çok severim bulduğu her çeşidi alır gelir sağolsun.
Ruşeym de ne ki demiştim.İlk tadına baktım çok beğenmiştim sonrada neymiş ki acep bu ruşeym diye araştırmaya giriştim.Ve öğrendim ki ruşeym buğdayın embiryosu imiş yani buğdayın kalbi imiş ve E vitamini deposuymuş.
Sadece çölyak hastalığı ve lifli besinleri kullanımı yasak olan hastalar tarafından kullanılmamalı imiş.
   Faydaları çok fazla E vitamini biliyorsunuz yaşlanmayı geçiktiriyor kalp için yararlı ve daha bir sürü şey.Bu bilgileri bulduğum sitelerden bir tanesine link vereyim daha fazlasını okumak isteyenler için çok faydalı olacağını düşünüyorum.
   Neyse getirilen paketlere bakarken bir de ne göreyim.Buğday ruşeymi paketi.Dedim herhalde bu da ekmek yapmak için yine.Aldım hemen bilgilerini okudum.Baktım  ki süte,yoğurda,salataya,çorbaya neye isterseniz katıp yiyebiliyormuşuz.Bu çok hoşuma gitti hemen çocukları çağırdım.Dedim ki size ruşeymli bir şeyler hazırlayayım beraber yiyelim.İkisinde uçtu hemen Ogün bir süt canavarı olarak hemen sütlü istedi Mertte kuru fasulyeyi bile yoğurt ekleyerek yiyen bir yorğurt canavarı olarak yoğurtlu istedi.İkiside bayıla bayıla yediler ve çok beğendiklerini söylediler hatta bir parçada ellerine alıp direk yediler.
   Ben yoğurdu çok severim ama direk yoğurdu tek başına yiyemiyorum.Sarımsaklı olursa her şeye katıyorum yiyorum.Yoğurda denedim öyle lezzetli oldu ki bayıldım.Diğer ürünleri denemedim bilmiyorum ama ruşeym harika bir şey hem bu kadar yararı da var hem istediğimiz her şeylede tüketilebiliyormuş  eee daha ne olsun.Bundan sonra sürekli ruşeym alıcısıyım anlayacağınız sizlerde bir deneyin isterim bu kadar yararı olan bir besini.


   Bu güzel ürünle tanışmama vesile olan hediyeleri gönderdikleri için SİNANGİL yetkililerine çok teşekkür ediyorum.


Sağlıklı ve sevgiyle kalın...

28 Haziran 2011 Salı

Esma-ül Hüsna Tablom

Merhaba
Bugün kandil hem kandilinizi kutlayayım hem de yine son çerçevelettiğim tabloyu yayınlayayım istedim.Kandiliniz kutlu olsun.
Bu tablom da Esma_ül Hüsna yani Allah'ın 99 ismi yer alıyor.Yine sarı ve gümüşle çalıştım.Kenardaki desenin tıklaması beni bayağı bir uğraştırdıydı.Çok fazlaydı tık tıkları ama onunda üstesinden geldim evelallah bana tık tık mı dayanır dermişim.Neyse lafı kısa keseyim fotoğraflarla başbaşa bırakayım sizi.








Sağlıcakla ve sevgiyle kalın.

26 Haziran 2011 Pazar

Yuvacık

Merhaba
   Cumartesi günü Yuvacıktaydık.Üç dört senedir gideriz ve pek çokta arkadaşımızı eşimizi dostumuzu götürmüşüzdür bu güzel yeşilliklerde dolu yeri görüp azıcık şehrin o karmaşasından uzaklaşsınlar diye.Kimi götürdüysekte hepside bayılmıştır.Çok beğendiklerini söyleyip başka arkadaşlarına tavsiye etmişlerdir.Bizi de eski komşularımız götürmüşlerdi.İyi ki de götürmüşler sağolsunlar.
   Bahçelerin de yediğimiz kirazların ,eriklerin, dutların tatları damağımızda kalır.Etrafın yeşilliği,barajın o güzel görüntüsü,temiz kokusu da aklımızda kalır.
   Bu sefer kiraza yetişemedik bir iki tane ancak yedik.Ama dutlara doyduk diyebilirim.Bilirsiniz daldan meyve yemek ayrı bir keyiftir hele şimdilerde bir lükstür şehirde yaşayanlar için.
Bu sefer geç olduğu için barajın etrafını tam dolaşamadık oraları fotoğraflayamadım.
   Ama korkarım ki çok insan tarafından keşfedilen yerlerin sonu gibi buranın sonu da iyi görünmüyor.
   İnsanoğlu maalesef yine daha fazla para kazanma hırsına yenik düşecek gibi görünüyor umarım öyle olmaz ve ben yanılırım, ki bu konuda yanılmak istiyorum, yanılayım ki bu güzel yere yine gitme şansını elimizde tutalım.














25 Haziran 2011 Cumartesi

41 KERE MAAŞALLAH

Merhaba
    Eve anca gelebildik.Bugün Yuvacıktaydık.Yarın fotoğraflarını koyacağım.Çok güzel bir gün geçirdik.
Şimdi geleyim bugün ekleyeceğimi söylediğim tabloma.
   Bugün ekleyeceğim tablom yine sarı ve gümüş çalıştığım bir tablo.Ortasında 41 kere Maaşallah yazıyor. Çerçevenin birleşim yerinde bir çatlak oluşmuş çerçeveci epey kalabalık olduğu için gözden kaçmış demek ki tekrar gidip düzelttirilecek.
   Orta kısımı kat kat çalıştım,yani üç kat ayrı ayrı çalıştım mukavva ile yükseltilip sonra üst üste yapıştırdım ve etraflarından da sıralı boncuk geçtim.Kenar desenlerini de uçlarından ve yanlarından yapıştırdım arka kısımları havada duruyor fotoda belli olur mu bilmiyorum, ben bildiğim için görebiliyorumda fotoğraf çekiminde yansıtabilmişmiyim bilemedim.







Şimdilik bu kadar.Keyifli ve huzur dolu bir hafta sonu diliyorum herkese


SEVGİLER

24 Haziran 2011 Cuma

Sarı ve gümüş folyo çalıştım yine

Merhaba
Yine çok uzun zaman oldu bir şeyler eklemeyeli.Boş durmuyorum tabii ki :)
Yapılmış birkaç tablom duruyordu ama bir türlü çerçeveletememiştim.Çerçeve yaptırmayınca da eklemek gelmiyor içimden.Tamamlanmamış haliyle eklemeyeyim diyorum.O yüzden gecikiyor. Tatil giridiğinden beri beş tablo yaptım .Çerçevelenmeye hazırda üç tablom var ama onları çerçeveletmek ne zamana kısmet olur bilemem.Geçen hafta onları çerçevelettim.Şimdi tek tek ekleyeyim.Bugün bu, bakalım yarın hangisi olacak.Ortada ki Allah yazısını sıralı janjanlı taşla  yazdım.Pırıl pırıl parlıyor.Kenardaki desenleri sarı ve gümüş folyo ile çalıştım.
Yazdığımı okudum da tekerleme gibi olmuş :) 








SEVGİLER.

9 Haziran 2011 Perşembe

Kaftanım Japonlara Gitmiş :)





Dün akşam üzeri Rabia Hocam aradı senin kaftan gitti dedi.Gitti derken yani çalındı mı alındı mı dedim güldü alındı dedi.Benim haşmetli padişahımın haşmetli kaftanını Japonlar almış.Japonya'ya gitmiş yani kaftanım.Japonları çok severim zaten.Hocama teşekkür edip kapattık telefonu.Nasıl sevindim anlatamam kocaman bir gülümseme ile dolaştım yatasıya kadar.
Serginin son gününe kadar durdu son gün gitti kaftanım.Güle güle kullansınlar.
Sevgiler

6 Haziran 2011 Pazartesi

FESHANE SERGİSİNDEN KARELER

Merhaba 
   Pazar günü Feshane'deki genel sergiyi gezdik.Ailecek evden çıktık Ayten ablayı da aldık doğru Feshane'ye. İçeri girmeden önce dışarıda açılmış olanlara baktık.Baştan ilk iki foto Derya Şahin'in yerinden.Bu yeni bir hobiymiş.Kağıtlarla yapılıyor ve çok hoş duruyordu.İki tanesini fotoğraflayabildim.Zira ben evden çıktıktan sonra fotoğraf makinesini bir açtım ki içindekileri boşaltmamışım geri dönme imkanımda yok İçindekilerden birazını eledim.Biraz daha yer açtım ama bana yetmedi tabii ki çok üzüldüm.Fotoğraf çekerken seçim yapmak zorunda kaldım seçimlerimin çoğunu da folyolardan yana kullandım tabii ki diğerleri ben de kaldı.O yetmezmiş gibi şimdi fotoğrafları boşaltırken bir de ne göreyim tarihi düzeltmemişim.Neyse artık yapacak bir şey yok bu saatten sonra hayıflanmanın bi faydası da yok bi dahakine tedbirli olunacak diye beyne not düşüldü.
   Rahat rahat gezdik sergiyi en rahat gezdiğim sergi oldu. Ogün, neredeyse bir buçuk yıllık aradan sonra babasıyla ben gelmeden bir yere gitmeyi kabul etti.Gidip lunaparkta eğlenmişler dolaşmışlar bir şeyler yemişler.Babası da bu duruma çok sevinmiş tabii ki bayağı bi zoruna gidiyordu dün onunla geldiği için pek sevinçliydi.
   En son çıkarken çocuklar ,eşim,Ayten abla,Rabia Hocam kızı bayağı bir sohbet ettik bayağı bir güldük ettik ve sonra döndük.Akşama doğru Başakşehir'deki Hasırlı 'da bir yemek yedik ki hayatımda yediğim en kötü yapılmış yemekti bu yüzden verdiğimiz paraya da acıdım doğrusu.Patlıcanın ne kadar lezzetli bir sebze olduğunu bilmesem patlıcandan nefret ederdim ama Allahtan ki biliyorum.Bir daha mı asla. 
   Bu arada Bakırköy'ki Mado Dondurmasının hemen karşısında bir dondurmacı var adını bilmiyorum ama bir dahakine adına dikkatlice bakıcam.Hayatımda yediğim en güzel dondurma.Bütün dondurmaların içinde gerçek meyve parçaları var hem de öyle eser miktarda filan değil yani.Kocaman kocaman dolu dolu benim favorim kestaneli müthiş bir şey.Yolunuz düşerse bir bakın tadına bayılacaksınız.Belki daha güzel yerler vardır ama benim şimdiye kadar yediğim en güzel dondurma oranınki
   Şimdi sizi sergi fotoğraflarıyla başbaşa bırakıyorum.
















Halkalıdan bir arkadaşın folyo ile yaptığı desenlerle süslediği masa ve sandalyeler.









Folyolu runner


















 Kitre bebek çalışması rahmetli Kemal Sunal
 Dinlemeye doyamadığım Sunay Akın
Pek çok ünlü vardı ama malum nedenle ikisini çekebildim.




Sağlıcakla Kalın
SEVGİLER